Reklam

ERDOĞAN;"Diyanet camiamız daha da güçlenecek

Diyanet Akademisi Başkanlığının 2022 yılında kurulmasıyla birlikte Dini Yüksek İhtisas Merkezleri ve Dini İhtisas Merkezlerinden ilk mezunlarını verdiği aday din görevlilerinin mezuniyet töreni düzenlendi.

ERDOĞAN;"Diyanet camiamız daha da güçlenecek
01 Şubat 2024 - 22:05

Diyanet Akademisi Başkanlığının 2022 yılında kurulmasıyla birlikte Dini Yüksek İhtisas Merkezleri ve Dini İhtisas Merkezlerinden ilk mezunlarını verdiği aday din görevlilerinin mezuniyet töreni düzenlendi.

Buradaki konuşmasına duayla başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylesine güzel bir atmosferde, böyle anlamlı bir programda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve yönetimine bu güzel buluşma için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün, Diyanet teşkilatı ve din görevlilerinin mesleki eğitimi adına önemli bir merasimin yapıldığını, uzun yıllara sari bir emeğin ve projenin meyvesini almanın mutluluğunun yaşandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 aylık süreçte 33 ayrı mekanda devam eden kursların bir azmin, kararlılığın ifadesi olduğunu belirterek, ilk olarak 2012’de hukuki altyapısını oluşturmaya başladıkları Diyanet Akademisini 10 yılı bulan titiz ve yoğun çalışmaların ardından 2022’de hayata geçirdiklerini hatırlattı.

Akademinin kurulması ile Diyanet camiasının meslek öncesi eğitim ve mesleki eğitim noktasında son derece mücehhez bir yapıya kavuştuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluş sürecinde mevzuat alanındaki eksiklerin giderildiğini; müezzin, kayyım, imam hatip, Kur'an kursu öğreticisi ve vaiz olarak görev yapacaklar için 6 ay ile 3 yıl arasında meslek öncesi eğitim mecburiyeti getirdiklerini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1976’dan beri hizmet içi eğitim şartlarında 3 yıla kadar devam eden ihtisas ve kıraat eğitimlerinin müstakil ve yasal bir çerçeveye oturtulduğunu kaydederek, Diyanet İşleri Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatlarında yapılan her tür ve düzeydeki eğitimleri tek çatı altında topladıklarını ifade etti.

Böylece verilen din hizmetlerinin niteliğini daha da artıracaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyanet mensuplarının mesleki donanımını tahkim edecek, sadece kendi insanımıza değil, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza ve kardeş halklara da çok daha iyi hizmet götürülmesini sağlayacak, hasılı Diyanetimizin kurumsal, beşeri ve ilmi kapasitesini her alanda ileriye taşıyacak kritik bir kurumu başkanlığımızın hizmetine sunmuş olduk.” dedi.

“Diyanet camiamız daha da güçlenecek”

Önce Başbakan, ardından Cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk günden itibaren akademi ile ilgili tüm safahatı bizzat yakından takip ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de akademinin ilk dönem kursiyerlerinin mezuniyetini görmenin bahtiyarlığı içerisinde olduklarını dile getirdi.

“Biz, asırlar boyunca İ’la-yi Kelimetullah’ın sancaktarlığını yapma şerefine nail olmuş bir milletin mensuplarıyız. Atalarımız, İslam’ı sadece kendi hayatlarına tatbik etmekle kalmamışlar, aynı zamanda yeni fetihlerle yayılmasına da hizmet etmişlerdir.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an ve sünnete sıkı sıkıya sarılan, İslam’da adeta kendini bulan ecdadın “Allah Allah” nidalarıyla, huzuru, adaleti, emniyeti, güveni, barışı ve kardeşliği 3 kıta 7 iklime kadar ulaştırdığını söyledi.

Milletin, İslam’a ve Kur’an’a hizmetle geçen 1300 yıllık şanlı tarihinin bu şekilde yok sayılmaya çalışıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Böylece milletimizi ayakta tutan, milletimize asli kimliğini kazandıran tarihi, kültürel ve beşeri değerleri tahrip edilmek isteniyor. Çok açık ve net söylüyorum, İslam’ın gaza ruhunu taşımayan bir Türklük tanımı ve projesi, aslında Türk milletini müzeye kaldırma, folklorik bir öge haline getirme teşebbüsleridir. Burada gaye milletin mayasını bozmak, dışarıdan sarsamadıkları kaleyi içeriden çökertmek, mümkünse teslim almaktır. Kampanyanın ikinci kulvarında ise farklı maskeler altında sahnelenen şeriat düşmanlığı vardır. İslam’ın hayata dair kurallarının bütününü temsil eden şeriata düşmanlık, esasında dininin bizatihi kendisine husumettir. İnanıp inanmamak, yaşayıp yaşamamak elbette bir tercih meselesidir ama dinin emirlerine dil uzatmak başka bir konudur. Dahası her iki tartışmanın da kelime-i tevhidden habersiz, elifi görse mertek zanneden cahil cühela kesimlerce köpürtülmesidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, medeniyet müktesebatında alimler ve hocaların, Hz. Muhammedin (s.a.s.) varisleri olarak görüldüğünü ve öyle kıymet verildiğini belirterek, “Dinin anlaşılması, anlatılması ve yaşanması hususunda Mevla, öncelikle hademeihayrat olan siz hocalarımızı, alimlerimizi, mükellef tutmuştur. Hikmet ışığı 14 asrı aşıp ilk günkü parlaklığıyla bugüne ulaşan İslam medeniyetinin bugünkü mirasçıları unutmayın, sizlersiniz.” diye konuştu.

İslam’ın hakikatlerinin egemen olmasının ancak din görevlilerinin gayretleriyle gerçekleşeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irkçılık, asabiye, mezhepçilik, tefrika, cehalet gibi sosyal marazları ortadan kaldırmak ancak sizlerin emekleriyle mümkün olacaktır. Hepimiz şu gerçeğin gayet iyi farkındayız. Din görevlilerimizin kendilerini camilerle ve Kur’an kursları ile sınırlamaları asla düşünülemez.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, imam hatiplik veya müezzinliğin sadece namaz vakitlerinde icra edilen bir vazife olmadığını vurgulayarak, “İslam tarihi boyunca da hiçbir zaman böyle olmamıştır. İmam demek aynı zamanda içinde yaşadığı halkın önderi ve parmakla gösterilen örnek şahsiyeti demektir. Bunu irşat vazifesi başta olmak üzere tebliğ, tebyin ve temsil görevinizi hakkıyla yerine getirmek her birinizin asli sorumluluğudur.” diye konuştu.

Hayatın boşluk kabul etmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Sizin bıraktığınız her boşluk ya sosyal medya şarlatanları ya FETÖ’vari terör örgütleri ya beşinci kol elemanları ya zehir tacirleri ya marjinal yapılar ya küresel güçlerin teşvikiyle yaygınlaşan sapkın ve sapık akımlar ya da emperyalistlerin içimizdeki aparatları tarafından mutlaka doldurulacaktır. Yakın tarihimizde bunun pek çok örneğine bizzat şahitlik ettik. Ülkemizin en parlak evlatlarını teröre, şiddete, cehalete ve Batı özentisi müstevlilerin senaryolarına maalesef kurban verdik. İstikbalimizin teminatı olan nice gencimizin hayatının uyuşturucu, kumar, fuhuş ve alkol batağında karardığını gördük. Kalem tutması gereken gençlerimizin eline silah tutuşturdular. Kimi zaman kandırdıkları, kimi zaman zorla dağa kaçırdıkları gençleri kendi insanına, kendi ülkesine düşman ettiler.”

“Gençlerimizin kendilerini heba etmesine seyirci kalamayız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 40 yıldır milletin başına musallat olan terör örgütü PKK’nın geri planında ihmal edilmişlik, geri kalmışlık ve cehalet olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

“DEAŞ’lı canilerin istismar alanı dinimizin mukaddes kavramlarıdır. Çağımızın haşhaşileri FETÖ’cüler, dini kavramların arkasına saklanarak yıllarca insan devşirmişlerdir. 15 Temmuz, hoca kılıklı bir sahtekarın ülkemize ne kadar zarar verebileceğinin en son örneğidir. Böyle bir facianın tekrar yaşanmasına müsaade edemeyiz. Tek bir evladımızın dahi ihanet şebekeleri ve terör örgütlerinin avucuna düşmesine rıza gösteremeyiz. Aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan gençlerimizin alkol, uyuşturucu ve diğer zararlı alışkanlıklarla kendilerini heba etmesine seyirci kalamayız. Hangi kökene, meşrebe, mezhebe, siyasi görüşe ve hayat tarzına sahip olursa olsun hiçbir insanımızın din konusunda yanlış, yanlı ve ön yargılı bir anlayışla kuşatılmasını temenni etmeyiz.”

Salondaki din görevlilerine, “Şimdi kim bilir nerelere gideceksiniz. O gittiğiniz yerlerde o topraklar oranın çocukları, yavruları hepsi size emanet. Siz orada adeta nakış işler gibi o yavrularımızı işleyeceksiniz” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları anlattı:

“Peygamberimizin şu hadis-i şerifini daima aklınızda tutmanızı sizlerden özellikle istirham ediyorum; ‘Yalnız şu iki kimseye gıpta edilir. Allah’ın kendisine ihsan ettiği malı Hak yolunda harcayıp tüketen kimse, Allah’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse.” Mezuniyetlerinin akabinde ülkemizin dört bir yanında göreve başlayacak olan aday din görevlilerimizin vazifelerini işte bu yüksek şuurla ifa edeceklerinden en ufak bir şüphe duymuyorum. Siz kardeşlerimin milletimizle geliştireceğiniz samimi, yakın ve halisane ilişkilerle efendimizin örnek ahlakını yaşayarak yaşatacağınıza yürekten inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görevlerini hakkıyla yapan din görevlilerinin sadece millete rehberlik etmeyeceğini, aynı zamanda gözlerini Türkiye’ye yöneltmiş mazlum ve mağdurlara da umut aşılayacaklarını söyledi.

“Öyle bir nesli yetiştirmeliyiz ki Filistin'in düştüğü duruma biz düşmeyelim”

İsrail-Filistin arasında yaşananlara dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistinli kardeşlerimize bu zalim İsrail’in neler yaptığını gördünüz, görüyorsunuz, görüyoruz. Rabbim ‘Kahhar’ ismi şerifi hürmetine bunları kahrı perişan eylesin inşallah. Öyle bir nesil yetiştirmeliyiz ki işte Filistin’in düştüğü duruma biz düşmeyelim.” diye konuştu.

Türkiye olarak güçlü bir nesle sahip olunduğunu ve her geçen gün yüz binlerce gencin yetiştiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Şundan emin olunuz. Sizler nerede görev yaparsanız yapın ulvi bir mücadelenin neferlerisiniz. Sizlerin gayretine, ülkemizin ve milletimizin olduğu kadar kardeş halkların da ihtiyacı var. İsrail’in işgal altında tuttuğu dünyanın gözlerinin içine baka baka savaş ve insanlık suçları işlediği Filistin ve Gazze’nin sizlere ihtiyacı var. Kaderini Türkiye’nin kaderiyle eş tutan, geleceğini milletimizin istikbaline bağlayan kardeşlerimizin sizlere ihtiyacı var. Avrupa ve Amerika’da habis bir ur gibi büyüyen İslam düşmanlığı, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele eden vatandaşlarımızın sizlere ihtiyacı var. Daha adil ve yaşanılabilir bir dünyanın özlemiyle yaşayan tüm mahzun ve mazlum gönüllerin, sizlere sizlerin mücadelesine, çabasına ihtiyacı var. Atanacağınız yerlerde vazifenizi icra ederken, omuzlarınızda taşıdığınız bu ağır vebalin bilinciyle hareket etmenizi bekliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere sahip çıkma, vatandaşlara sahih İslam anlayışını ve ehlisünneti anlatma, çocuklara Kur’an’ı öğretme yolunda verecekleri her mücadelede din görevlilerinin her daim yanında olacağını belirterek, “Bugüne kadar nasıl Diyanet camiamız ile tam bir dayanışma içinde hareket ettiysek, inşallah bundan sonra da sizlerle birlikte yol yürümeye devam edeceğiz. Sizlerin görevinizi en iyi ve en güzel şekilde yapabilmeniz için elimizden gelen her türlü desteği sağlamayı sürdüreceğiz. Rabbim sizleri de bizleri de milletimize karşı mahcup etmesin.” dedi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum