Kurban Rabbe Yaklaşmaktır…
Kurban geleneği İslam kültüründe Hz. İbrahim’e dayanmaktadır. Saffat suretinde anlatıldığı şekliyle baktığımızda, 101-111. Ayetlerde Hz. İbrahim’in Rabbin’den kendisine bir müjde ve hediye olarak verdiği iyi huylu ve erkek evladını yine Rabbine olan sadakat ve teslimiyet duygusuyla kurban etme noktasına geldiğini görürüz. Bu kulluk ve teslimiyet karşısında Rabbi O’na kurban etmek üzere bir hayvan göndermiş ve oğlunu bağışlamıştır. Aynı ayetlerde bu olaya sebep olarak, “…İşte iyileri biz böyle ödüllendiririz. Bu, kesinlikle apaçık bir imtihandı.” Buyrulmaktadır. Böylece Rabbimiz bizlere kendisine kulluk noktasında imtihan boyutunu hatırlatırken diğer taraftan teslimiyetin zirve noktasında ödüllendirdiğini ifade etmektedir. Hz. İbrahim’in hatırası, Kur’an-ı Kerim’de yer alan ifadeler ve Peygamber efendimizin sünnetine baktığımızda kurban, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamına gelmektedir ve Rabbimizin rızasını kazanmak ümidiyle eda ettiğimiz bir ibadettir. Hac Suresi 34. Ayette: “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık...” buyurulmaktadır. Yine aynı surenin 37. Ayet-i kerimesinde; “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davranışları müjdele!" buyurulmaktadır. Böylece kurban kesme ibadetinin bir ritüel olarak gerçekleştirilmesi bizlere emredilirken diğer taraftan Rabbimiz’in bizden beklediği şeyin yalnızca kendisinin razısını kazanma amacıyla kendisine yönelmemiz ve kulluğumuzu kendisine gösterebilmemizdir.
Kurban ibadeti bireysel boyutuyla kulluğumuzun bir ifadesi olmanın yanında diğer taraftan sosyal boyutu da olan bir ibadettir. Kardeşliğin ve paylaşmanın hâkim olduğu; eş, dost, akraba ve komşuların hatırlandığı, buna ilaveten ihtiyaç sahipleriyle bayram sevincinin paylaşıldığı eşsiz bir ibadettir. Hatta günümüz şartlarında artık dünyanın öbür ucunda ulaşma imkânımız olmayan kardeşlerimizle paylaşmanın mutluluğunu yaşayabilme imkanına sahip olduğumuz çok yönlü bir boyuta ulaştı.
Diyanet İşleri Başkanlığının 1993 yılından itibaren Türkiye Diyanet Vakfı aracılığı ile gerçekleştirdiği vekaletle kurban organizasyonlarıyla yurt içi ve yurt dışında ihtiyaç sahiplerine kurbanlarımızı ulaştırma şansımız bulunmaktadır. Gerek online bağışlar gerekse bizzat şubelere başvurarak yaptığımız kurban bağışlarıyla gönlümüzce kardeşliğimizi pekiştirme, sevincimizi paylaştığıma ve bu şekilde Rabbimize de kulluğumuzu samimiyetle ifade edebilme şansına sahibiz. Bu çok boyutlu yönüyle yıl boyu özlemle beklediğimiz yeni bir Kurban Bayramı’na daha yaklaşmış olmanın heyecanı ve mutluluğu içindeyiz. Rabbim bizlere sadakat ve teslimiyetle kurban ibadetini ifa etmeyi, bu ibadetle kardeşliğimizin güçlenmesini ve bir ihtiyaç sahibinin yüzünü güldürmeyi nasip etsin.
Sevgi ve muhabbetle mutlu bayramlar!
FACEBOOK YORUMLAR