Reklam

Ramazan'dan Sonra Umre Ziyaretleri Başlıyor

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Akit Tv ekranlarından canlı yayınlanan “İftara Vuslat” programına konuk

Ramazan'dan Sonra Umre Ziyaretleri Başlıyor
17 Nisan 2022 - 00:17

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Akit Tv ekranlarından canlı yayınlanan “İftara Vuslat” programına konuk oldu. Sunucu Ahmet Hakan Karagül’ün sorularını yanıtlayan diyanet İşleri Başkanı Erbaş,  Ramazan ayına ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ramazan ayının mağfiret günlerinin yaşandığını ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Ramazan ayı, oruç namaz ile kurtuluşumuzu vesile oluyor. Terâvih namazı ile kurtuluşumuza vesile oluyor. Mukabelelerle, sahurla, iftarla, zekatla, fitreyle, hayır hasenatı ile kurtuluşumuza vesile oluyor.” dedi.

Başkan Erbaş, Asr Suresi’nden bahsederek, “Rabbimiz asra yemin ederek bu sureye başlıyor. “Şüphesiz insan zarardadır, hüsrandadır, ziyandadır. Mutlak olarak insan eşref-i mahlukat olarak, yani en güzel surette yaratılmıştır. Ama eğer onu imanla, amelle, hakkı ve sabrı tavsiye ile donatmazsanız, o zaman ‘esfel-i safilin'den olabilir. Hüsrana uğramamak için iman gerekiyor, imanı da amel ile desteklemek gerekiyor” diye konuştu.

Bu yıl, “Ramazan ve Doğruluk” temasını niçin belirlediklerini açıklayan Başkan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü doğruluk imanın özü, Müslümanın en önemli hasletlerden birisidir. Allah Resulü Efendimize ashaptan birisi geliyor, ‘Ya Resulallah, bana öyle bir nasihatte bulun ki başka bir nasihate ihtiyacım kalmasın diyor.’ Efendimiz ona, ‘Allah'a inandım de ve dosdoğru ol’ Sahâbi, bu cevaptan o kadar memnun oluyor ki ve gidiyor, ondan sonra istikamet üzere yaşamaya gayret ediyor. Peygamber Efendimiz yine bir hadis-i şerifinde, ‘Mümin konuştuğu zaman doğru söyler. Kendisine bir şey emanet edildiği zaman emânete riâyet eder. Söz verdiği zaman sözünü tutar.” buyuruyor. Münafıkları da, konuştukları zaman yalan söylerler, kendilerine bir şey emanet edildiği zaman buna riayet etmezler, söz verdikleri zaman sözlerinde durmazlar diye tarif ediyor. Demek ki mümin ve münafık zıt hasretlere sahip. Mümin doğruluğa, Münafık ise yalana önem verir.”

Hac ibadeti ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Erbaş, “Bu yıl Suudi Arabistan bundan 10 gün kadar önce yurt içinden ve yurt dışından 1 milyon hacı kabul edeceğini ilan etti. Bunun detaylarını önümüzdeki günlerde açıklayacağını ifade etti. Bizim şu anda gitmek isteyen kayıtlı 2 milyon 100 bin hacım hacı adayımız var. Bunların içerisinden 84 bin kişinin 2020 yılında hacca gideceklermiş gibi kuraları çekildi, hazır bir şekilde bekliyor. Bu 84 binden ne kadarı gidebilir, bunun detaylarını önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan'ın ülkelere vereceği kontenjan belli olduktan sonra açıklayacağız. Bu kurada çıkmış 84 bin hacı adayımızın içinden yaşı 65’i geçmiş olanlar maalesef ki demeyecekler.” diye konuştu.

“Ramazan’dan sonra umre ziyaretleri başlamış olacak”

Başkan Erbaş, umre ziyaretlerinin açıldığı müjdesini vererek, “Umre tamamen şu anda serbest, açıldı. 20, 25 gün kadar önce Suudi Arabistan hac Bakanlığının daveti üzerine bir ziyaretimiz oldu. Orada Hac Bakanlığı ile görüşmelerimiz oldu. Hem bizim görüşmelerimiz hem Türkiye'de vaka sayılarının hızla düşmüş olması bundan bir hafta önce Suudi Arabistan'ın Türkiye ile ilgili böyle bir karar almasına vesile oldu. İnşallah biz hazırlıklarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki hafta hac ve umre kurulumuzu toplayacağız. Umre ile ilgili detayları açıklayacağız. Ücretleri ne kadar olacak, şartlar nedir, bunları belirleyeceğiz ve Ramazandan hemen sonra Şevval umresi ile umre ziyaretleri başlamış olacak. Bu müjdeyi buradan sizin aracılığınızla vermiş olayım.”

Başkan Erbaş, Suudi Arabistan’ın hac ve umre için büyük hazırlıklar yaptığını dile getirerek, “Kendilerine kolaylıklar diliyorum ve bütün ümmet adına, İslam alemi adına kendilerine teşekkür ediyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun.” ifadelerini kullandı.

Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Umre ve Kudüs Ziyaretleri Daire Başkanlığının bulunduğunu hatırlatan Başkan Erbaş, “Kudüs ziyaretlerinin de çok yoğun bir şekilde yapılmasını arzu ediyorum. Bu farkındalığı oluşturmamız lazım. Orada Mescid-i Aksa’da, Kudüs'te daha fazla Müslümanın görülmesi, daha fazla ziyaretçinin olmasının Kudüs'ün bir İslam beldesi olduğunun, kıyamete kadar Müslümanların bir ibadet merkezi olduğu kanaatini, gerçekliğini kuvvetlendirmek için ziyaretlerin de artırılması gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

“İbadet eden insanlara saldırmak insanlıkla bağdaşacak bir şey değil”

Başkan Erbaş, işgalci İsrail devletinin Filistin’in çeşitli şehirlerinde ve Mescid-i Aksa’da Müslümanlara yapmış oldukları saldırıları kınayarak şunları söyledi:

“Mübarek Ramazan ayında ibadet eden insanların üzerine şiddet uygulamak, saldırmak hakikaten bu insanlıkla bağdaşacak bir şey değil, kabul edilebilir bir şey değil. Vefat eden Müslümanlar oldu, Rabbimden rahmet diliyorum. Yaralananlar oldu, acil şifalar diliyorum. Bunu izah etmek mümkün değil. İslam’da mabedin dokunulmazlığı vardır. Bizim inancımıza göre savaşta dahi olsa mabetlere dokunulmaz, ibadet eden insanlara dokunulmaz, kadınlara dokunulmaz, çocuklara dokunulmaz, elinde silah olmayan insanlara dokunulmaz, insanların dokunulmazlığı vardır. İsrail devletinin bu şiddeti, saldırıları durdurması lazım. Huzurun, selamın yurdunun, barış yurdunun insanlarının barış içerisinde yaşaması lazım. Onun için her vesile ile Filistin'de, Kudüs'te şiddete uğrayan kardeşlerimizin bu şiddete uğramaması için biz Türkiye olarak, diyanet işleri başkanlığı olarak her vesile ile gereken sözümüzü söylüyoruz. Bütün dünya Müslümanlarına bu konuda söylenmesi gereken şeyleri söylemeye gayret ediyoruz.”

“4-6 yaş Kur’an kurslarına milletimizin büyük bir teveccühü ve talebi var”

4-6 yaş Kur’an kurslarına büyük bir teveccüh olduğunu belirterek, “4-6 yaş Kur’an kurslarındaki çocuklarımıza önce sevgi, saygı, sadakat, dürüstlük nedir? Evrensel değerler nedir? Allah ve Peygamber sevgisi, Kuran-ı Kerim’in tanıtımı, ibadet ve temel dini bilgileri küçük küçük öğretmeye gayret ediyoruz. Bu hakikaten çok önemli bir projemiz. Milletimizde sahip çıkıyor çok şükür. Ülkemizde şu an 10 bin kadar sınıf, 200 bine yakın öğrencimiz, çocuğumuz var. Milletimizin büyük bir teveccühü ve talebi var. Biz talebi karşılamaya bile şu anda yetişemiyoruz. Bunun için hoca yetiştirmeye gayret ediyoruz. İlahiyat fakültesi ve önlisans ilahiyat mezunu hoca hanımlar bu derslere giriyorlar. Pedagojik formasyon sertifika programını alıyorlar. Annelik şefkati ile çocuklarımıza yaklaşarak çok güzel bir eğitim yapıyorlar.” şeklinde konuştu. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum