Reklam
Mesut AKDAĞ

Mesut AKDAĞ

Serbest Köşe
[email protected]

Depremden Kar Ederek Çıkmak

23 Şubat 2023 - 14:21

Depremden Kar Ederek Çıkmak

Müjde! Evet hepimize Müjdeler olsun. 
Şimdi diyeceksiniz, bu müjde de neyin nesi? Şu an büyük bir musibet içindeyiz. Millet ve devletçe büyük bir yasın içerisindeyiz. Bu müjde de nereden çıktı? Böyle diyebilirsiniz. Böyle söylemekle de çok haklısınız. Fakat siz ne derseniz deyin yine de size müjde veriyorum. 

Bu müjdeyi ben değil, bilakis Allah veriyor. “İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal ki sevdiğiniz bir şey sizin kötülüğünüzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.” (Bakara 2/216) bu ayet ile sizlere Allah’ın müjdesini veriyorum. Bu yaşadığımız musibetin, belanın arkasından mutlaka bir güzellik, iyilik, rahatlık gelecektir. Cenabı Allah böyle vaat ediyor. Öyleyse bu büyük yıkımın ardından mutlaka eskisinden daha güzel günler gelecektir. Her bir şer bir hayır doğurur. 

Evet, dediğiniz gibi yastayız. Belki yüz yılın belki de Anadolu'nun tarihi boyunca yaşadığı en büyük deprem felaketi yaşandı. Anadolu’nun on vilayeti ilçeleriyle birlikte büyük bir enkaza dönüşü. Kolay değil ülkemizin yedide biri şu an büyük bir yıkım altında. Nice canlar feryat ediyor. Göçükler altında nice hayatlar yardım bekliyor. Allah’ın müjdesi bu soğukta, bu kadar acıyı bu kadar sıkıntıyı gönüllerimizde hafifletiyor. Cenabı Allah İnşirah suresindeki “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.” (İnşirah 94/5-6) ayetleriyle bu müjdeyi veriyor. Her bir musibetin ardından mutlaka bir rahmetinin geleceğini iman dolu göğüslerimize fısıldıyor. Bu müjde bize bir güç veryor, zorluğa karşı bir dayanak oluyor. 

Müjdenin sırrı, Cenabı Allah'a güvenle tam bir teslimiyetle sığınma. Sonra sabır, metanet, tevekkül ve ondan sonra Allah'ın sonsuz rahmeti, sonsuz lütuf ve ikramları. Cenabı Allah kendine sığınanları hiçbir zaman mahzun ve yalnız bırakmaz. Dergahına sığınanları, makamında el açıp aman dileyenleri hiçbir zaman geri çevirip kendi hallerine bırakmaz. Hz. İbrahim Aleyhisselam’ı ateşte, Hz. Musa Aleyhisselam’ı Firavun’un elinde denizin karşısındayken, Yunus Aleyhisselam'ı balığın karnında Yusuf Aleyhisselam'ı mağarada, zindanda, Eyüp Aleyhisselam'ı hastalıklar içerisinde iken Peygamber Efendimiz Aleyhissalatuvesselâm’ı Müşriklerin karşısında yalnız bırakmayıp onları korudu gözetti. Elbet Allah, depremzedeleri de yalnız bırakmayacaktır.

Cenabı Allah ilk önce tabii ki başta sevdiği kullarına belayı musibeti verdi. Ve o belanın, musibetinin arkasından onlara lütuf, ihsan ve ikramlarda bulundu. Bela ve musibet ne kadar şiddetli olursa lütuf ikramda o kadar çok oldu. Bunu peygamberlerin hayatında apaçık görmekteyiz. Evet, Allah sevdiği kullarının, musibetzedelerin ve masumların her zaman yanındadır. Bunu Allah birçok ayette bildirmektedir. 

İllaki Allah o musibetzedelerin, depremzedelerin yanında olacak, onları dertlerinden, sıkıntılarından, musibetlerinden kurtaracaktır. Peygamberleri çoğu kez mucizeler göstererek kurtarmıştır. Diğer mazlumları ve musibetzedeleri vesilelerle kurtarmıştır, onların yanında olmuştur. Bu vesileler elbette biz kullarız. Allah bizleri vesile ederek o mazlumlara yardım etmiştir. 

Hani, Yasin suresinde “Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere, “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz” derler.” (Yasin 36/47)ayetinde anlatıldığı gibi Allah bizzat kendisi yedirmez, yardım etmez ama vesileler meydana getirmektedir. O vesilelerle zorlukları kolaylaştırır, musibetleri ortadan kaldırır. 

Şu an yaşanan deprem afeti ve bu depremi yaşayan depremzede kardeşlerimiz büyük sıkıntı içindeler. Mutlaka Allah onların yanında olacak. Onlara sabretmek düşüyor. Özellikle onları teskin edecek, güçlü kılacak sabır ve metanetlerini artıracak en büyük etken imtihanda olduklarının bilincinde olmalarıdır. Bu bilinci de her şeyin Allah'tan geldiğine ve bu musibetin ve depremin de bir imtihan için Allah'tan geldiğini idrak etmekle elde edebilirler. Böylece Allah'a dayanıp Allah'a tevekkül edip sabır ve tevekkül ile bu musibeti gönül rızasıyla karşılayarak sabır ve metanet sahibi olmaları gerekmektedir. 
Evet, onlar imtihanda oldukları gibi bizler de imtihandayız. Onlar musibetle imtihanda biz de onlarla imtihandayız. Allah, acaba musibete uğramayan kullarım depremzede kullarıma yardım edecek mi etmeyecek mi imtihanındayız. O depremzedelerinin yardımıma onlar vesile olacak mı, olmayacak mı? İmtihanınızdayız. 

Madem Allah musibetzede kullarına vesilelerle yardım ediyor ve o vesilelerini de mükafatlandırıyor. Öyleyse biz de vesile olalım o kardeşlerimizin yardımlarına koşalım. Karınca misali en ufak bir yardım olsa da yardıma koşalım. O kardeşlerimizin yanında olalım. Böylece hem onların imtihanlarını hem de bizim imtihanımızı yüz akıyla geçirmemize vesile olalım. 

Hadi hiç vakit kaybetmeden “İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal ki sevdiğiniz bir şey sizin kötülüğünüzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.” (Bakara 2/216) ayetinde her şerden sonra mutlaka Allah’ın lütfunun geleceği müjdesine koşalım ve müjdeye nail olalım. Yardımlaşarak birlik ve beraberliğimizi tesis edelim. 

Allah, başta depremzede kardeşlerimizin, tüm musibete uğrayan kardeşlerimizin ve milletimizin, devletimizin, tüm dünya masumlarının yardımcısı olsun.

Mesut AKDAĞ

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum