Tevhid, ilahi kaynakl? bir hayat felsefesidir.�
Prof. Dr. ?brahim Hilmi KARSLI: �Tevhid, ilahi kaynakl? bir hayat felsefesidir.�

Prof. Dr. ?brahim Hilmi KARSLI:�Tevhid, ilahi kaynakl? bir hayat felsefesidir.�S�yle?iMustafa BERK�
Say?n Hocam, Tevhid konusunda genel bir perspektif ortaya koymak ba?lam?nda k?saca neler s�yleyebiliriz?
Tevhid Kur�an�?n en temel konusudur desek herhalde yanl?? s�ylemi? olmay?z. Tevhid, Allah Te�l�y? zat?nda ve s?fatlar?nda birlemektir. O�nun zat ve s?fatlar?nda orta?? olmad???na inanmakt?r. Biraz daha a�acak olursak ?unlar? s�yleyebiliriz: Tevhid yaln?z Allah�a kulluk etmek, O�na ibadet edip O�nu takdis etmek, nefsin arzular?na teslim olmamak, en fazla Allah Te�l�y? sevmek, en fazla O�na kar?? gelmekten korkmak, yaln?z O�na g�venmek, O�ndan �mit etmek, istekleri yaln?z O�na arz etmek, menfaati ve g�steri?i de?il O�nun r?zas?n? biricik gaye edinmek, O�nun emir ve yasaklar?n? bunlarla �eli?en di?er emir ve yasaklar kar??s?nda otorite kabul etmek.
G�r�ld�?� gibi tevhide inanmak, asl?nda kayna?? ilahi olan bir hayat felsefesine inanmak demektir. Tevhid ifade yerinde ise ?slam�?n �z�d�r. Bu ba?lamda tevhid, Allah Te�l�y? zat?nda ve s?fatlar?nda birlemenin yan?nda do?rudan hayat?m?z?, benimsedi?imiz de?erleri, tercihlerimizi, duygular?m?z?, insanlarla ili?kilerimizi ilgilendiren kapsaml? bir boyuta sahiptir. ?slam medeniyeti bir anlamda tevhid medeniyetidir. Bilgiden sanata, ahlaka, toplumsal hayata her alana tevhid, damgas?n? vurmu?tur. Bu anlamda tevhidi kald?rd???n?z zaman ?slam binas? ��ker.
?r?at faaliyetlerinde Kur�an�?n en temel konusu olan tevhid ve Allah tasavvuruna yeterince yer veriyor muyuz?
?nan� ba?lam?nda ?slami ?ahsiyetin iki temel s�tun �zerinde oturdu?unu s�yleyebiliriz. Bunlar, birincisi Kur�an�?n tevhide dayal? Allah tasavvuru, ikincisi de ahiret inanc?d?r. Biz her iki konuyu da Kur�an�?n yer verdi?i �nem ve a??rl?kta insanlar?n g�ndeminde tutamad???m?z kanaatindeyim. Neticede ne oluyor? Ya?anan hayat?n pratik boyutunun din� bak?mdan iyice zay?flamas?na hatta ��kmesine yol a�maktad?r. �G�n�m�zde milletimiz tevhide ve ahirete inanmaktad?r.� deyip ge�iyoruz gibi bir durum vard?r. Oysa mesele, sadece Allah�?n varl???na ve birli?ine inanmak meselesi de?ildir. Bunun �tesinde Allah tasavvurunun, bir bilin� h�line gelerek m�minin hayat?n? ku?atmas?d?r. ��nk� Kur�an, muhataplar?n b�yle manevi bir havay? teneff�s etmelerini hedeflemektedir. Dolay?s?yla konuyu Kur�an�?n yer verdi?i �nem ve a??rl?kta ele al?p insanlara anlatman?n yol ve y�ntemlerini mutlaka geli?tirmemiz gerekmektedir.
Kur�an neden tevhid konusu �zerinde �ok durmu?tur?
Tarih boyunca b�t�n peygamberlerin toplumlar?na tebli? ettikleri ilk konu ?irkten ka�?nmalar? ve tevhid esas?na g�re Y�ce Allah�a inanmalar?d?r. ��nk� insanlar zaten b�y�k �o?unlu?u itibar?yla a?k?n bir varl??a, yani yaratan ve �ld�ren bir varl??a inanm??t?r. Dolay?s?yla insanl?k tarihinde g�n�m�zde ateistlerde oldu?u ?ekliyle hi�bir a?k?n varl??a inanmayan anlam?ndaki insanlar?n say?s? her zaman az?nl?kta olmu?tur. Dolay?s?yla insano?lu, evreni y�neten bir varl???n oldu?unu kabul etmi?tir. Fakat yanl??a saparak O�na ortaklar ko?mu?tur, O�nun buyruklar?n? dinlememi?tir. Kur�an�?n ifadesiyle O�nu gerekti?i gibi takdir edememi?tir. (Hac, 22/74.) ?u h�lde inan� konusunda tarih boyunca insanl???n temel sorunu, inand??? h�lde Allah Te�l�ya ortaklar ko?ma ?eklinde olmu?tur. Bu durum, Hz. Peygamber�in geldi?i d�nemde de b�yle idi. ?lgili ayetlerde bunu a�?k�a g�r�yoruz. O y�zden Kur�an, tevhid �zerinde �ok�a durmu?tur. D�n�p d�n�p s�rekli bu konudaki yanl??lara dikkat �ekmi? ve do?ru tevhid inanc?n? anlatm??t?r. Kur�an bu ba?lamda Allah Te�l�n?n hesap g�n�nde di?er g�nahlar? affedebilece?ini, ancak ?irk �zere vefat edenleri affetmeyece?ini de bizlere bildirir. (Nisa, 4/116.)
Tevhid konusunda ?slam�?n di?er din� geleneklerden ayr?cal??? nedir?
?u anda yery�z�nde Kur�an kadar tevhid inanc?n? a�?k bir ?ekilde ortaya koyan, Yaratan�la yarat?lan aras?ndaki varolu?sal farkl?l??? net bir ?ekilde belirleyen bir ba?ka kitap ve inan� sistemi yoktur. Kur�an�?n ?irk konusunda s�yledikleri, g�n�m�z insanl??? a�?s?ndan da b�t�n canl?l???n? ve ge�erlili?ini s�rd�rmektedir. Dolay?s?yla M�sl�manlara, tevhidi insanl??a tebli? konusunda olduk�a �nemli bir g�rev d�?mektedir.
?nsanlar putlara neden tap?yorlar?
Bunun bir�ok sebebi olabilir. Ancak baz?lar?na de?inmek m�mk�nd�r. Mesela bunlardan birinin, insanlar?n Allah Te�l�y? kendilerine uzak g�rmeleri oldu?unu s�yleyebiliriz. Yani Allah�a inan?yorlard?. Ama sanki O �ok uzaklardayd?, ha?a insan?n �a?r?lar?na kar??l?k veremeyecek bir durumdayd?. Bu sebeple O�nunla olan alakalar?nda araya arac?lar koyuyorlard?. Nitekim Kur�an�?n beyan?yla Arap m�?rikleri �Bizi Allah�a yakla?t?rs?nlar diye putlara ibadet ediyoruz.� diyorlard?. (Z�mer, 39/3.) Muhatap kitlenin bahsedilen alg?s? sebebiyle olsa gerek, Kur�an�da Allah Te�l�n?n insanla olan alakas? son derece yak?n bir �er�evede sunulur. O�nun m�minlere dost oldu?u (veli), ?ah damarlar?ndan onlara daha yak?n oldu?u (kar�b), onlar? sevdi?i, O�nun taraf?ndan sevildikleri (ved�d), isteklerine cevap verdi?i, nerede olursa olsunlar onlarla beraber oldu?u konular? s?k s?k i?lenir. B�ylece bir anlamda insana, do?rudan do?ruya Y�ce Allah�a y�nelmesi ve araya arac?lar koymamas? tembihlenmi? olur.
Putlara tapman?n bir di?er nedenini de ?u ?ekilde izah etmek m�mk�nd�r: Kur�an, Vedd, Suva�, Ya?us, Ye��k Nesr putlar?ndan bahseder. (Nuh, 71/23.) Tefsir kitaplar?nda bu ayetle ilgili yap?lan yorumlar, salih insanlar?n zamanla nas?l putla?t?r?ld?klar?n? g�stermesi bak?m?ndan dikkat �ekicidir. ?�yle ki ayette bahsedilen isimler, daha �nceleri ya?ayan salih insanlar?n isimleriydi. Bu kimseler vefat edince, hat?ralar?na sayg? g�stermek ve ?efaatlerine eri?mek gayesiyle onlar ad?na heykeller yap?lm??t?. Ne var ki zamanla bunlar?n esas yap?l?? ama�lar? unutulmu? ve insanlar kutsal tan?nan bu heykellere tapmaya ba?lam??lard?r.
Konumuzla ilgili olan �vesile� kavram?yla ilgili do?ru bir �er�eve ortaya koymak m�mk�n m�d�r? Ayr?ca bunu a?an yakla??mlardan bahseder misiniz?
Vesile ve tevess�lde kul, bir dile?in kabul edilmesi veya bir musibetin ba??ndan defedilmesi i�in Allah Te�l�ya yalvar?r. Bu esnada Y�ce Allah�?n g�zel isimlerinden birini veya i?ledi?i g�zel bir amelini vesile eder yahut ya?amakta olan salih bir insan?n duas?n? talep eder. Din� a�?dan bunlarda bir sak?nca yoktur. Ancak bunlar?n d???nda, ya?ayan veya vefat etmi? baz? insanlara �deta be?er �st� vas?flar nispet edilmektedir. Cenab-? Allah�tan ister gibi onlardan dilekte bulunulmaktad?r. Bunlar do?ru de?ildir. ��nk� burada ?irk tehlikesi vard?r. Dolay?s?yla ?irke sebep olabilecek veya ona kap? aralayacak fiiller yasaklan?r. Bizler Hz. Peygamber�den dahi bir ?ey istemeyiz. ��nk� Peygamber�e b�yle bir yetki verilmemi?tir. Dolay?s?yla biz ?efaati de ondan istemeyiz. Ama bizler, Allah Te�l�dan onun ?efaatine erdirmesini isteriz.
Yanl?? anlamaya m�sait ilahiler vard?r, toplumda bunlar �ok�a dinleniyor. Esas itibar?yla bunlar peygamber muhabbetini i?liyor. Bu normal bir durum, ��nk� m�min Allah Resul��ne muhabbet duyar. Duymas? da gerekir. Ancak bu ilahiler insanda nas?l bir alg? ve zamanla nas?l bir k�lt�r olu?turuyor. Bunlar?n baz?s?nda sanki bizler Hz. Peygamber�e yalvar?yoruz gibi bir durum var. ?slam k�lt�r�ne sahip Kur�an�?n �izgilerini bilenler a�?s?ndan bu bir problem olu?turmaz. Ancak bundan yoksun olanlar bu ilahilerden nas?l bir sonu� �?kar?yorlar? Nas?l bir alg? olu?uyor?
Daha �nce yanl?? bir anlay??tan bahsetmi?tim. Burada Allah kat?nda de?eri y�ce oldu?u kabul edilen �lm�? baz? kimselerin ruhlar?ndan yard?m istenir. ��nk� �Onlar?n ruhu k?n?ndan �?km?? k?l?� gibidir.� anlay??? vard?r. Bununla �Yard?m istendi?inde yard?ma ko?ar.� denmek isteniyor. �Ey Gavs bize yard?m eyle!� dendi?inde, as?rlar �tesinden, mek�nlar �tesinden gelir yard?m eder ?eklinde bir inan� vard?r. Elbette ki bu t�r inan�lar?, namaz?n her rek�t?nda tekrarlad???m?z, �Yaln?z sana kulluk eder, yaln?z senden yard?m dileriz.� ayetiyle ba?da?t?rmak m�mk�n de?ildir.
Burada ?�yle denebiliyor: �Biz Allah�tan istiyoruz, onlar sadece bir vesiledir.� Bu da yanl??t?r. ��nk� ilgili ayetlere bakt???m?zda kulun hi�bir arac? olmadan yaln?z Allah�tan istemesi emredilmektedir. B�t�n peygamberlerin dualar? da bize bunu �?retiyor. Kald? ki neden b�yle bir yola ba?vurulmaktad?r ki? Zira her insan Allah Te�l�ya do?rudan muhatap olabilecek arac?s?z bir ?ekilde O�ndan isteyebilecek bir de?ere ve potansiyele sahiptir. Dolay?s?yla m�min gayreti nispetinde Allah�?n r?zas?n? kazan?r ve O�nun sevgili kullar?ndan biri olur. Bu anlamda ?slam�da �zel stat� sahibi insanlar yoktur.
Yine kabirdekilerden ?ifa dileniliyor, ?ifa bulanlardan bahsediliyor. Y�r�yemeyen bir kimsenin y�r�mesinden, �ocuk sahibi olmayan bir kimsenin �ocuk sahibi olmas?ndan bahsediliyor. Yine baz? �evrelerde veli kabul edilen baz? ?ah?slara insan olduklar? unutularak a??r? sayg? g�sterildi?i, �deta kutsalla?t?r?ld?klar? g�r�lmektedir. Bunlar yanl?? inan�lar, ?irke s�r�kleyebilecek davran??lard?r. ��nk� ?ifay? veren Allah�t?r, dolay?s?yla O�ndan dilemek gerekir. B�t�n peygamberlerin hayat? bize bunu �?retiyor. Onlar hep ?ifa i�in Allah�a yalvarm??lard?r, Allah Te�l� da onlara ?ifay? l�tfetmi?tir. (?uara, 26/80; Enbiya, 21/83-84.) Ge�mi?te ya?am?? salih insanlar?n kabirlerini ziyaret ederiz. Ancak bunu onlar?n g�zel ya?ant?lar?ndan �rnek almak i�in yapar?z. Yoksa bir beklenti i�ine girip asla onlara yalvar?p yakarmay?z. ��nk� onlar da bizim gibi fani insanlard?r. Dolay?s?yla ziyaret ederek onlar gibi g�zel kullar olmay? Rabbimizden niyaz ederiz.
Din ad?na kabul edilen, ancak ?slam inanc? a�?s?ndan sorun olu?turan anlay??lar? biraz daha a�ar m?s?n?z?
Bu ba?lamda ?u hususlardan da bahsetmemiz m�mk�nd�r: Bunlar toplumumuzda b�y�k �o?unluk taraf?ndan kabul g�rmese de yer yer baz? topluluklarda bu t�r inan�lara rastland??? da bir ger�ektir. Mesela baz? yat?rlar?n, t�rbelerin afet, sel gibi do?a olaylar?nda rol�n�n olmas? veya belalar? ve zararlar? toplumdan def etmeleri; gavs veya kutup olarak kabul edilen ?ah?slar?n insanlar?n manevi hayatlar?na m�dahale etmesi, kalpleri d�n�?t�rmesi; insanlar?n i�inden ge�enleri bilmesi; teoride kabul edilmese de pratikte �deta g�nahlardan masum (korunmu?) olarak g�r�lmesi; cenneti garantilemi? olmas?; konu?tuklar?n?n veya yazd?klar?n?n �al??arak de?il de ilham mahsul� olmas?, dolay?s?yla bunlara itiraz etmenin yanl?? kabul edilmesi; Kur�an�da kendine i?aret edilmesi.
Tabii burada ?unu belirtmekte fayda vard?r. Ehlis�nnet inanc?nda keramet inanc? vard?r. Ancak bunlar? �zel durumlar olarak d�?�nmek laz?md?r. Oysa yukar?da bahsedilen konular?n baz? inan� �evrelerinde dilden dile dola?t??? g�r�lmektedir. Bu t�r anlat?mlar?n bir�o?unun uydurma ve yak??t?rma oldu?u a�?kt?r. Bu ayn? zamanda �ok�a istismar edilen bir konudur. Sonra Allah Te�l� kat?nda insan?n de?erinin �l��s� tek ba??na keramet de?ildir, g�zel bir kul olmakt?r. G�zel kul olman?n, �l��leri de temel kaynaklar?m?zda mevcuttur. Dolay?s?yla Allah�?n sevgili bir kulu olmak i�in keramet g�stermek de gerekmiyor.
Di?er taraftan din ad?na tevhidle ba?da?mayan birtak?m ifadeler, devlete ba?kald?ran F. G�len�in konu?malar?nda da ge�mektedir. Ne yaz?k ki bunlar k�rs�lere kadar ta??nm??t?r. �stelik onun bu fikirleri, kasetler yoluyla toplum aras?nda yay?larak y�z binlerce insana da dinletilmi?tir. Mesela onun baz? bat?l d�?�nceleri ?unlard?r: D�nyada Cenab-? Hakk�? m�?ahede etmek, O�nunla konu?mak, Allah�?n cami k�rs�s�nde olmas?, O�ndan kendisine nida gelmesi. Tabii ki bunlar sahih ?slam inanc?yla ba?da?mayan konulard?r. Bu t�r ifadelerin, camilere kadar s?zmas? elbette ki bir ihmal ve vebali mucip bir durum olmu?tur. (Kendi Dilinden Fet�, D?B Yay?nlar?, Ankara 2017, 14-22.)
Tevhid a�?s?ndan ge�mi? topluluklarda din� rehberlerle ilgili ne t�r sapmalar vard??
?nsano?lu din ad?na kendisine rehberlik edenleri zamanla kutsalla?t?rm??t?r. Mesela ?amanizm�de ?�yle bir inan� vard?r: Din adamlar? olan ?amanlar �ld�?�nde canl?lar �leminde tasarruf h�lindedirler, dolay?s?yla kendi yak?nlar?na yard?m etmeye devam ederler. Yine gayptan bilgi almak, insan?n i�inden ge�enleri bilmek de bunlar?n �zellikleridir. Bu �zellikleri, di?er din� geleneklerde ruhaniler, kamlar ve Brahmanlarda da g�r�yoruz.
Kur�an�da Yahudi ve Hristiyan din adamlar?n?n rabla?t?r?ld???/tanr?la?t?r?ld???ndan bahsedilmektedir? Bu ne anlama geliyor?
Kur�an, Yahudi ve Hristiyanlar?n hahamlar?n? ve rahiplerini rabler edindiklerinden bahseder. (Tevbe, 9/31.) Bu, dikkatle �zerinde durulmas? gereken bir konudur. �yle ya, Rabb�e kullu?a davet etmesi gereken bu insanlar, nas?l oldu da rab, tanr? h�line getirildiler veya tanr?la?t?lar? B�yle bir sonucun ortaya �?kmas?nda bu din mensuplar? ve din adamlar? hangi b�y�k yanl??lar? i?lediler? Bunlar �ok �nemli sorulard?r. Yok efendim, �Onlar Yahudi ve Hristiyanlard?r, zaten do?ru yoldan sapm??lard?.� dememiz do?ru de?ildir. ��nk� bizim onlar?n d�?t�kleri sapmalara d�?meme garantimiz yoktur. Kald? ki, bizler namazlar?m?zda Fatiha�n?n son ayetlerinde �yayg?n tefsire g�re- onlar?n d�?t�kleri dalalet ve sapmalardan Allah Te�l�ya s???n?r?z. Bunu her rek�tta tekrarlamam?z, asl?nda bu konuda ne denli dikkatli olmam?z gerekti?ini a�?k�a bizlere g�stermektedir.
Tevhid inanc? a�?s?ndan ?u ilkenin �nemli oldu?unu d�?�n�yorum. ?slami ya?ant?da din b�y�kleri de?il ilahi de?erler esas al?n?r. ��nk� Allah Resul��n�n d???nda olan din b�y�klerinin, yanl??tan, g�nahtan korunmalar? diye bir ?ey s�z konusu de?ildir. Ba?ka bir ifadeyle ?slam�da din b�y�kleri, Hristiyanl?k�ta oldu?u gibi Allah ad?na konu?an ve din ad?na ba?lay?c? g�r�?ler ileri s�ren kimseler de?ildir. Tabii ki bu tespit, onlar?n salih, muttaki, faziletli olmalar?na engel de?ildir. E?er aksini kabul edecek olursak o zaman birtak?m ?ah?slar?n dine uygun d�?meyen ?ahsi yorumlar?n? sorgulamadan din diye kabul etmi? oluruz. ??te ayette bahsedilen �tanr?la?t?rma� da b�yle bir anlay??tan kaynaklanmaktad?r. Bu a�?dan Muhammed Hamdi Yaz?r�?n Tevbe suresi 31. ayetle ilgili a�?klamalar? dikkat �ekicidir. Ona g�re din b�y�?� olarak kabul edilen kimselerin d�?�ncelerine, Allah�?n emrine uygun olup olmad???na bakmaks?z?n k�r� k�r�ne tabi olmak onu tanr?la?t?rmak anlam?na gelir. Ayr?ca b�yle bir anlay???n din� hayatta istismara, karga?aya ve taassuba yol a�aca?? da izahtan varestedir.
�
�Z GE�M??
Prof. Dr. ?brahim Hilmi Karsl?, 1961�de Rize G�neysu�da do?du. ?lkokuldan �nce 1971-1973 y?llar? aras?nda Kur�an-? Kerim�i h?fzetti. ?lk Arap�a derslerini sayg?n bir k�y hocas? olan dedesinden ald?. 1976�da Rize ?mam-Hatip Lisesinde ba?lad??? lise e?itimini 1982�de ?stanbul ?mam-Hatip Lisesinde tamamlad?. Ankara �niversitesi ?lahiyat Fak�ltesinden mezun oldu. (1984-1988). 1991-1992 y?llar?nda MEB Yabanc? Diller Okulu ile 1993�te Tunus Burgiba Dil Enstit�s�n� bitirdi. Y�ksek Lisans?n? (1994) ve doktoras?n? (2000) Tefsir Ana Bilim Dal?nda tamamlad?. 2006�da do�ent ve 2012�de profes�r oldu. Prof. Dr. ?brahim Hilmi Karsl?, Karadeniz Teknik �niversitesi ve Recep Tayyip Erdo?an �niversitesinde �?retim �yeli?i ve b�l�m ba?kanl??? g�revlerinde bulundu. 2015�te Ankara Y?ld?r?m Beyaz?t �niversitesi ?slami ?limler Fak�ltesine ge�ti. Diyanet ??leri Ba?kanl???nda 2008-2020 y?llar? aras?nda iki d�nem Din ??leri Y�ksek Kurulu �yeli?i yapt?. Bu g�revi s?ras?nda Dini Yay?nlar Komisyon Ba?kanl???, Kur�an Meallerini ?nceleme Komisyon Ba?kanl??? ve Konulu Tefsir Projesi Bilim Kurulu �yeli?i ve Edit�rl�?� g�revlerini y�r�tm�?t�r. 10 Temmuz 2020�de Diyanet ??leri Ba?kan Yard?mc?l???na atand?.
FACEBOOK YORUMLAR