Reklam

Din Görevlilerine Yapılan Saldırıları Kınıyoruz

Diyanet-Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Kemal Göleç: Son günlerde Bursa'da camii görevlilerinin saldırıya uğraması nedeniyle bir basın açıklaması yaptı,

Din Görevlilerine Yapılan Saldırıları Kınıyoruz
30 Haziran 2022 - 19:31
Son zamanlarda Bursa'da Din görevlilerine alçakça yapılan saldırılar kabul edilemez.... Nefretle Kınıyoruz..

Diyanet-Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Kemal Göleç: Son günlerde Bursa'da camii görevlilerinin saldırıya uğraması nedeniyle bir basın açıklaması yaptı, açıklamada; “Dernekler; imamın görevine müdahale edemez, kendi yanlışlarının kurbanı seçilemez, mobbing uygulayamaz, idari mekanizmayı yalan yanlış beyanlarla yanıltarak soruşturma açtıramaz, kendilerinin çalışanı ve memuruymuş gibi davranamaz, cami ve müştemilatının bir takım gelirlerini RANT kapısı olarak göremez” dedi.

Diyanet-Sen Bursa 2 No’lu Şube Başkanı Kemal Göleç, bazı cami yaptırma derneği yönetimlerinin imam hatip ve müezzinler üzerinde baskı, yıldırma politikaları ile mobbing uyguladığını belirterek “Cami dernekleri imamların amiri değildir. Bu derneklerle ilgili yasal sınırlar net olarak belirlenmelidir, buradan İçişleri bakanı sayın Süleyman Soylu'ya sesleniyoruz: illaki bir din görevlisinin ölmesi mi lazım? İllaki bir Din görevlisinin darp edilerek sakat bırakılması mı lazım?” dedi.

Bazı cami yaptırma derneği yönetimlerinin imamlara baskı, mobbing fiziki ve manevi saldırı uyguladığını söyleyen Diyanet-Sen Bursa 2 No’lu Şube başkanı Kemal Göleç, "Cami yaptırma dernekleriyle ilgili mevzuata 'Dernek, imamın görevine müdahale edemez ve Camii derneklerinin tabii başkanı Cami görevlisidir, inşaat bitince görevleri sona erer' şeklinde bir uygulama ve müeyyide getirilerek cami derneklerinin imamlar üzerindeki amirane tavırlarına son verilmesi gerektiğini belirtti.

Göleç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada bazı cami yaptırma derneği yönetimlerinin, camilerde görevli imam hatip ve müezzinlerden kendilerinin keyfi isteklerini yerine getirmelerini beklediğini belirterek, yolsuzluklarının görülmemesi gibi istekler yerine gelmediği takdirde din görevlileri açısından sıkıntılı bir sürecin başlayabildiğine dikkat çekti. Böyle bir tablonun oluşmasında cami yaptırma derneği yönetimlerinin kendilerini "Caminin sahibi" olarak görmesinin etkili olduğunu belirten Göleç, şöyle konuştu:

"Camilerin hizmete açılması safhasına kadar büyük gayret ve özveride bulunan dernekler, camiler hizmete açıldıktan sonra caminin işleyişine karışmamalı, sadece bakım ve onarım işleriyle ilgilenmeli. Hepsi için söylemiyoruz ama bazı cami yaptırma dernek yönetimleri kendilerini imamların 'işvereni' gibi görüyor, görevlilerden kendilerine itaat etmelerini bekliyor, görevlilerin yıllık izninden, çocuklarından, ailesinden, sosyal yaşantısından caminin lambasına kadar her şeyi gündem yapıp müdahale ediyorlar.
Elbette cami derneklerinin din hizmetlerine yaptıkları katkıların farkındayız ve takdir ediyoruz. Hepimizin bildiği gibi, camiler ve Kur’an Kursları etrafında oluşan vakıf ve dernekler, maddî kaynaklarını dinî kurumların isimlerini kullanarak elde ederler. Ancak, çok düzgün hizmet verenlerin yanında kimi vakıf ve dernekler, sahip oldukları imkânları maalesef dinî kurumları ve din görevlilerini yönetmek için kullanmaya kalkışmaktadırlar. Bununla da kalmayıp RANT aracı olarak görenler bile bulunmaktadır.”

"LOJMANLARIN KULLANIMI VE CAMİ DERNEK YÖNETİMLERİ DİYANET’E VERİLMELİDİR"

Bazı cami yaptırma ve yaşatma derneklerinin imam-hatip ve müezzinlerin kullandığı lojmanları, imamlara karşı "baskı ve yıldırma" unsuru olarak kullandığını belirten Göleç, "Cami Dernekleri camiyi yaptırırken vatandaşlardan topladıkları paralarla lojmanı da yaptırıyor. Cami Derneği tüzüğüne göre farklılıklar gösteren kullanım hakkı çoğu zaman derneğe ait olduğu için görevlilerden lojman için yüksek kira bedeli talep edilebiliyor ya da imamın lojmandan çıkması istenebiliyor. Buna fırsat vermemek için lojmanların kullanımının 49 yıllığına Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmesi ve camii yönetimlerinin feshedilip diyanete devredilmesi sorunu gidereceği kanaatindeyiz. Cami yaptırma dernekleriyle ilgili mevzuata 'Dernek, görevlilerin görevine müdahale edemez ve dernek başkanı camii görevlisidir' şeklinde bir uygulama getirilmelidir. Buna aykırı davrananlara müeyyide uygulanmalıdır. Bu sağlanırsa, bugün birçok din görevlimizin yaşadığı baskı, saldırı ve her türlü mobbinge neden olan şartlar da ortadan kaldırılmış olur. Bıçak kemiğe dayandı. Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız.
Diyanet-sen olarak Görevlilerimizi asla yalnız bırakmadık, bırakmayacağız da. Her türlü desteği vermeye de hazırız. " ifadelerini kullandı.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum